Ekonomik gerçekler toplumda pek çok kişinin icra takibi ile karşı karşıya gelmesini sağlamıştır. İcra takip dosyalarındaki artış bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Haciz işlemi de icra takip sürecinin bir parçasıdır. Elbette alacaklının alacağına yasal yollarla kavuşma amaç ve gayretine bir şey denemez. İcra takibinde ve bu sürecin bir parçası olan hacizden amaç borcun tahsilini sağlamaktır. Yoksa borçluyu taciz etmek; üzerinde baskı kurarak ödemeye zorlamak değildir. Mevzuatımız bu anlamda alacaklı ile borçlu arasında dengeyi kurmak için yeni düzenlemeler yapmıştır. Bu konudaki düzenlemelerden biri de İcra İflas Yasasının 82. Maddesine yapılan ek düzenlemedir.
6352 Sayılı Kanunun 16. maddesiyle değişik 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 3.bendi uyarınca para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu olan eşya haczedilemez. Ancak aynı amaçla kullanılan birden fazla eşya olması halinde bunlardan birisinin haczi mümkündür. Bu durumu haciz sırasında icra memuru takdir edecek olup; hangi eşyaların borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu olan eşya olup olmadığına karar verecektir. Bu kararında genel düzenleme ve Yargıtayın bu konudaki kararları da göz önünde bulundurması gerekecektir.
Yasanın bu düzenlemesini “Ev eşyasının hiçbiri haczedilemez” veya “Ev haczi yasaktır” şeklinde değerlendirmek de doğru değildir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 10.03.2014 tarihli ve 2014/4289 E. Ve 2014/6671 K. Sayılı ilamına göre; “Asıl olan borcun ödenmesi, bir diğer ifadeyle alacaklının alacağına kavuşması olup, haczedilmezliğe dair düzenlemelerin bu bağlamda dar yorumlanması gerekir.”
İcra İflas Kanunu’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 3.bendi uyarınca para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu olan eşya haczedilemez. Ancak aynı amaçla kullanılan birden fazla eşya olması halinde bunlardan birisinin haczi mümkündür.
Bu düzenlemenin gerekçesinde; alacaklıyla borçlu arasındaki menfaat dengesinin sağlanması, temel hak ve özgürlüklerin korunması, haczinde ekonomik yarar bulunmayan ya da muhafazasında ve satışında güçlük çekilen eşyaların hacizlerinin önlenmesinin amaçlandığı ve borçluyla aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için gerekli her türlü eşyanın haczedilemeyeceğinin hükme bağlandığı belirtilmiştir.
Bütün bu açıklamalar ışığında, kural olarak ev eşyasının haczedilemeyeceği, ancak aynı amaca hizmet eden birden fazla eşya var ise birisinin haczedilebileceği kabul edilmelidir. Böyle bir durumda pek tabidir ki eski eşya borçluya bırakılıp, muhafazası satışı zahmetsiz olan, taliplisi fazla olacak yeni mal haczedilmelidir. Ancak lüzumlu olmayan ev eşyaları için de haczedilmezlik kuralı uygulanmamalıdır. Burada lüzumlu olan eşyadan ne anlaşılması gerektiğinin üzerinde de durulması gerekir. Mütevazi bir hayat standardının sürdürülebilmesi ve içinde bulunulan sosyal statünün asgari koşullarının muhafazasını temine yarayan, borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya lüzumlu eşya olarak kabul edilmelidir.
Evinizde yasanın kapsamını aşacak şekilde haciz işlemi yapılmışsa; öncelikle haciz memurunu haciz sırasında uyarmalı ve haczedilen eşyanın lüzumlu eşya olduğunu belirtmelisiniz. Hacze devam edilmesi durumunda da bu hususu haciz tutanağına geçirmelisiniz. Haciz yapıldıktan sonra ise yasa kapsamında lüzumlu eşyalar üzerindeki haczin kaldırılması için memurun işleminin şikayet bağlamında İcra Hukuk Mahkemesine başvurulmalıdır. Mahkeme yapacağı inceleme sonucunda bir karar verecektir. İİK 82 madde kapsamında lüzumlu eşyalar üzerindeki haczi kaldırabilecektir.
Bu konuda bir hukukçudan hukuki yardım alarak itirazlarınızı yapabilirsiniz.
Av. Mustafa ÇİÇEK / 26 Mayıs 2015
Danışma: 0532 667 51 62
Bir yanıt bırakın