Günlük yaşamda pek çok ihtiyacımız için, hazır sözleşmeler imzalamak zorunda kalıyoruz. Bu tür sözleşmelere tip sözleşmeler de denmektedir. Bankadan kredi çekmek, evinize su, elektrik, doğal gaz, internet bağlatmak, sigorta yaptırmak, inşaat şirketlerinden maketten konut almak istediğinizde; önünüze önceden hazırlanmış, çoğu sayfaları bulan matbu, basılı sözleşmeler konur ve ilk sayfadan başlayarak bu sözleşmeleri imzalamanız istenir. Bu hazır tip sözleşmeleri, bir an evvel prosedürün tamamlanması için çoğumuz okuma gereği duymayız bile. Genelde küçük puntolarla yazılmış bu sözleşmeler, uzunca metinler halinde önümüze konulmakta ve genelde muhatabımız olan kurum ya da kuruluşun lehine pek çok madde barındırmaktadır.
Bankalarca imzalatılan, taşıt kredisi sözleşmesi, konut kredisi sözleşmesi, mevduat sözleşmesi, bireysel kredi sözleşmesi, tüketici kredisi sözleşmesi; yine çeşitli kurumlar tarafından düzenlenen abonelik sözleşmeleri, sigorta şirketleri tarafından hazırlanan çeşitli sözleşmeler; inşaat firmaları tarafından hazırlanan ve genellikle proje üzerinden maketten konut ya da işyeri alınırken imzalan sözleşmeler bu tip sözleşmelerden sadece birkaçıdır.
Bu tarz önceden hazırlanmış, basılı ve her maddesi sözleşme tarafları tarafından tartışılmamış, sözleşme maddelerine borçlar hukukunda genel işlem şartları denmektedir. Sözleşmeyi hazırlayan taraf, benzer pek çok sözleşmede kullanılmak üzere önceden tek başına hazırlayıp karşı taraflara sunduğu sözleşme hükümleri, genel işlem koşuludur. Bu durumda sözleşmeyi imzalayan tarafın genellikle sözleşme maddelerini tartışma, bazı maddeleri çıkarma hakkı tanınmaz ve sözleşmeyi tartışmadan imzası istenir. Hiç şüphesiz bu durum, Borçlar Kanunun sözleşme serbestisi ilkesine aykırılık teşkil eder.
Borçlar Kanunu, bu tip hazır sözleşmeleri imzalamak zorunda kalanları korumak adına çeşitli düzenlemeler yapmıştır. Borçlar Kanunu 20. Maddesine göre; bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri, genel işlem şartları olarak kabul edilmektedir. Bu hazır metinlerdeki koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli genel işlem olma niteliğini değiştirmez. Yine yasaya göre bu tip sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz.
Yasanın bu düzenlemeleri kamu kurum ve kuruluşlarının sundukları hizmetler kapsamında hazırladıkları sözleşmelere de uygulanır. Yasanın bu düzenlemesi tüketicilere önemli haklar sağlamıştır. Bundan sonra tekel durumunda olan kurum ve kuruluşlardan hizmet alımlarında dayatılan sözleşmeler de yasanın getirdiği sınırlar kapsamındadır.
Yasanın getirdiği en önemli düzenleme; sözleşmeyi imzalamak durumunda kalan tarafın, menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi durumunda; sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine imkan tanınmayan; sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır.
Bu durum karşısında, sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri, geçerliliğini korur. Bu durumda düzenleyen, yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.
Yine genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır. Bunun yanında, düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır. Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.
Yasa bu düzenlemelerle tüketiciyi, sözleşmeyi düzenleyen özel ve kamu tüzel kişilerine karşı korumayı amaçlamaktadır. Dolaysıyla önünüze konulan bazen sayfalarca tutan hazır sözleşmeleri imzalamak zorunda kalmanız durumunda, tarafınıza tartışılma imkanı verilmeyen, aleyhinize düzenlendiği dürüstlük kuralı çerçevesinde açık olan maddeler yasanın açık düzenlemesine göre yazılmamış kabul edilecek ve sözleşme diğer maddeleri ile birlikte geçerli sayılacaktır.
Bu tür bir sözleşmeye dayanılarak herhangi bir dava ile karşı karşıya kalan tüketici, yasanın kendisine tanıdığı bu hakkı kullanarak; aleyhine olan ve yasanın öngördüğü şartlarda yapılmayan sözleşeme hükümlerinin yok sayılması gerektiği itirazını yargı merciine sunmalıdır. Zira bu durumlar mahkemeler tarafından kendiliğinden dikkate alınmaz.
Böyle bir yargı süreciyle karşılaşıldığında sözleşme şartları ve itirazlarınız konusunda uzman bir hukukçudan yardım alarak, haklarınızı koruma yoluna gidebilirsiniz.
Av.Mustafa ÇİÇEK / 28.10.2013
Bir yanıt bırakın