Hukuk Çağı'nın Av. Mustafa Çiçek ile yaptığı ropörtaj

hukukçağıGünlük haberlerin neredeyse tamamı hukuk dünyasına ilişkin. Ancak hukuk aynı zamanda herkesin şikayet ettiği bir alan. Tecrübeli hukukçu Av. Mustafa Çiçek ile yargı, yasa ve genç hukukçulara tavsiyelere ilişkin genel bir röportaj yaptık.

Hukuk Çağı:  20 yıllık hukukçusunuz, Türkiye hukuk devleti açısından nerededir ?

Av. Mustafa Çiçek: Hukuk devletinin ne olduğunu ortaya koymak lazım. Ölçüler ve hukukun evrensel ilkeleri bunu belirler. Hukuk güvenliği bunun en belli başlı kuralıdır. Haksızlığa uğrayan bir birey hukuk yolundan hakkına kavuşabiliyor mu? Haksızlık yapan bir özel veya tüzel kişil hukuk sistemi tarafından gerekli ve yeterli ceza ile karşılaşabiliyor mu? Bu soruların cevabı hukuk güvenliğinin varlığı veya yokluğu konusunda bir fikir verecektir. Yine mahkemelerin verdiği kararlar kamuoyu vicdanını tatmin edebiliyor mu? Bir sorunuza bu kadar çok soru ile cevap veriyorsam hukuk devleti olarak nerede olduğumuz konusunda çok olumlu düşüncelere sahip olmadığımız görünmektedir.

Av.Mustafa Çiçek-Hukuk Çağı1Hukuk Çağı: Hukuk kuralları yetersiz mi ? Sorun nerede?

Av. Mustafa Çiçek: Hukuk kuralları konusunda bir yetersizlik değil, hatta fazlalık olduğu söylenebilir. En iyi kuralları koymanız, o kuralların çok iyi işlediği anlamına gelmiyor maalesef. Bu noktada yargı bir terzi gibi elindeki malzemeyle her kişiye uygun bir elbise dikebilmelidir. Buna hukukta cezanın bireyselleştirilmesi denir.  Kuralların ve mevzuatın çok sık değişmesi hukuk devleti konusunda bir sıkıntı olduğunu gösterir. Bugün hukukçular bile değişen mevzuatı takip etmekte zorlanmaktadırlar. Bu anlamda ceza hukukunda “kanunu bilmemek mazeret değildir” kuralını yeniden gözden geçirmek gerekir.

 Hukuk Çağı: Sizce yargı baskı hissediyor mu ?

Av. Mustafa Çiçek: Bunu belki diğer yargı mensuplarına sormak gerekir. Ancak siyasetin yargı üzerinde önemli bir etkisinin varlığı yadsınamaz. Her dönemde bunun etkileri görülmektedir. Konjonktürel verilen değişik yargı kararlarına tanık olmaktayız. Oysa yargı tamamen bağımsız olmadıkça gerçek anlamda bir hukuk devletinden bahsetmek mümkün değildir. Siyasi veya başka erklerin etkisindeki yargıdan, adalet tecelli etmesini beklemek hayal olur. En tehlikelisi ise yargının devlet içerisindeki meşru erklerin yanında, farklı paralel organizasyonların etkisine girmesidir. Bu ülkenin bağımsızlığına yönelen büyük bir tehlikedir. Oysa hakim, kendi öznel görüşlerine, ideolojisine karşı dahi bağımsız olmalıdır. Bu tarafsız ve objektif olmanın tek koşuludur.

Av.Mustafa Çiçek Hukuk Çağı: Çok sık yasa değişikliğinin  sizce anlamı nedir ?

Av. Mustafa Çiçek: Çok sık yasa değişmesi hukuk devleti olma yolunda bir yere varamadığımızın göstergesidir. Elbette gelişen dünya gerçekleri karşısında yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır. Bundan 20 yıl önce belki internet konusunda düzenlemeler ihtiyaç yoktu. Ancak bugün bu konuda yeni düzenlemeler yapmak gereklidir. Bütün bunların yanında, siz temel kanunlarınızda sürekli değişiklikler yapıyorsanız sorun ciddidir. Bugün ceza hukuku konusundaki değişiklikleri bile takip etmek zorlaşmaktadır. Yine başka temel yasalarda sürekli değişiklikler yapılmaktadır. 2010 yılında referandumla Anayasada büyük demokratik adımlar adı altında yapılan değişiklikler, bugün aynı siyasi kadro tarafından değiştirilmeye çalışılmaktadır. Keza diğer yasalarda da aynı durumu gözlemlemekteyiz. Torba yasalarla yüzlerce kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Bugün bu yasaların hangi ihtiyaçlara cevap verdiğini dahi takip etmek mümkün değildir.

Hukuk Çağı: Hukuk Fakültesi Öğrencilerine mesleki gelecekleri ile ilgili ne tavsiye edersiniz ?

Av. Mustafa Çiçek: Hukuk öğrencilere mesleğe ve hayatın gerçeklerine romantik değil, gerçekçi bakmalarını tavsiye ederim. Hukuk devletinin tesisinde hukukçulara büyük görevler düşmektedir. Sistemden şikâyet ederken, aynı zamanda çözüm mekanizmalarına katılmalı ve kendilerini mutlaka geliştirmelidirler. Hukuk Fakültesi öğrencilerini çok iç açıcı bir meslek hayatı beklemiyor maalesef. Genç meslektaşlarımın gözlerini korkutmak istemem fakat bu gerçekleri iyi değerlendirmeleri açısından bu tavsiyelere kulak vermeli. Bu nedenle genç hukukçuların kendilerini çok iyi donatmaları gerekmekte geleceğin dünyasına yön vermeyi ilke edinmelidirler. Bu amaca ulaşmak öncelikle iyi yetişmiş hukukçularla olacaktır.

Not: Bu ropörtaj 09 Mart 2014 tarihinde http://www.hukukcagi.com/ sitesinde yayınlanmıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*